Üst NOT;
Bu hikaye hayali bir hikayeden alınarak mitolojizm’e uygulanarak yazılmıştır,
BAŞLANGIÇ;
Belki bu hikayenin başlangıcın da bana kızıyor olabilirsiniz ama hayır tanıdığınız da sizde anlayacaksınız ki Ece, fazlasıyla bu makaleyi ve sevgiyi hak ediyor.
Bu hikaye hayali bir hikayeden alınarak mitolojizm’e uygulanarak yazılmıştır,
BAŞLANGIÇ;
Belki bu hikayenin başlangıcın da bana kızıyor olabilirsiniz ama hayır tanıdığınız da sizde anlayacaksınız ki Ece, fazlasıyla bu makaleyi ve sevgiyi hak ediyor.
*
Küçük bir kasabada doğmuş ay yüzlü bir çocuktu, annesi ev hanımı babası sert bir askerdi ama sadece dışarının tanıdığı kadar, Ece, ailenin en küçük bireyi ve en yaramazıydı.
Dedesinin prensesi, babaannesinin papatyası ve abilerinin kıymetlisiydi.Babası Ali razı efendi Ece’ye bile sert tutum sergilese de sadece tek bir gülüşü ile yelkenleri mi diyelim yoksa tüm davranışları bir anda yumurcak bir çocuğa dönüşmesi mi, bence sadece sevgi bağına dönüşmesi.
Ece ‘yi suan anlatırken sanmayın ki sadece küçük bir çocuk hayır yaşı bir holding firmasında yöneticilik yapacak kadar büyük ama sadece aile içerisinde hala küçük bir prenses.
Ece ailesinin içinde fazlasıyla antipatik , babası tarafından daha fazla şımartılan olarak düşünebilirsiniz aslında öyle değil kendini fazlasıyla sevdiren birisi bu genellikle evin içinde küçüğü olup, şirin olup bir de üzerine tatlıysan bunu hak ediyorsun demektir.
Ece, işe giderken sokakta bir kedi görür hiç üşenmez eve döner buzdolabını açar dolapta kedinin yiyebileceği ne varsa alır aşağıya iner kedinin yemisini bekler, işe geç kalacağını bilse dahi, kendine görev edinir.
Ece’nin sevdiği maceralardan bir tanesi babasının köyün de bahçelerde dolaşmak dedesiyle tarla sürmek ve evlerinin önünde çok güzel bir çiçek bahçesi var onlarla ilgilenmek.
Ece bir defasında sabah erken kalkıyor, hemen evin arkasında ki o eski köy yolundan o taştan beyaz taşların dağdan kopan parçalar yerlere dağılıp üzerinden her sabah inek sürüsünün geçmesi ile yolu o kadar muhteşem bir tarihi eser yapmış ki Ece o yolda yürümeye bayılıyor.
Yolda yürürken az ileride uzun bir nar çubuğu bulur nar çubuğunda yürümeyi çok seviyor hem köyün köpeklerinden dolayı ve yolda herhangi bir şey gördüğü zaman onlarla oynamayı çok seviyor.
İleride bir eski tarihi alıntı var hep aklında olan bir şey oraya gidip orayı incelemek ve uzak ama kafasına koyduğu her şeyi yaptığı için hiç üşenmeden o kadar yolu yürüyüp o tarihi kalıntıya ulaşıyor.Tarihi kalıntı eski gözlem kulesi yıkılmış dökülmüş ama içerisine girmesi için birkaç açık yer bulur ve içeri girer neredeyse her taşı inceliyor merak ediyor
Bir tane duvar arasında bir yazı görür, o yaz o kadar dikkatini çeker ki çok merak eder daha önce görülmüştür araştırılmıştır ama ben de bir incelemek istiyorum düşüncesini alır fotoğrafını çeker ve hemen eve doğru hızlıca yürür.
Eve geldiğinde dedesine babaannesine babasına gösterir ne olduğunu sorar, ailesi daha önce çoğu defa arkeologların geldiğini incelediğini ama kendilerinin ne olduğunu bilmediklerini söyler ve onları da merak ettiklerini araştırmasını söylerler.
Ece hiç zaman kaybetmeden internette araştırma yapar benzerini bulmaya çalışır ve bir rakam olduğunu anlar, bu rakamın Roma rakamı Kostantinopolis zamanından kalma bir tarih olduğunu Öğrenir ve o kadar çok sevinir ki ve bu tarihin Kendisiyle ilgili bir çağrışım yaptığını hisseder.
Romanların Kostantinopolis zamanında Osmanlıları gözetlemek için yapıldığını öğrenince daha çok mutlu olur ve bu tarihin kendisine bir anlam kazandırdığını arkadaşlarına ailesini anlatır.
Ece, Tatil zamanı bitip evine dönünce yaşadığı bu harika zamanı her gece hayallerinde yaşamaya devam eder.
)